Aftersun’ı da sonunda izledim. Gerçekten gönül gözüyle izlenmesi gerekiyor ve herkesin bir şeyler bulabileceği bir film değil. Sanırım hakkında okuduğum en iyi yorumlardan biri “30 yaşına kadar aile evinde huzurla yaşamış insanların beğenmeyeceği filmdir.” oldu.
Beni sanırım en çok, 11 yaşındaki çocuğun, 30 yaşındaki babasını eğlemeye çalışıp durması yamulttu. Çocukların ebeveynlerini çok iyi okuyup, aslında ona göre hizalanıyor olması, çocuklara, çocukluklarını yaşatmayan/yaşatamayan ebeveynlerin hikayelerini oldukça trajik buluyorum.
Bir çocuğa verilebilecek en güzel şey, çocukluğu, o çocukluğun getirdiği kafa rahatlığı. Çocukluğumuza baktığımızda en çok özlediğimiz şey, o sorumsuzluk, düşünmeme özgürlüğü. Sophie’ninse böyle bir lüksü yok. Baba, sorumluluğu almayı geçtim, başlı başına varlığıyla bir sorun.
Hastalık tabi. Hiç kimse istemez çocuğuna yük olmayı, çocuğunun boğazında yumru olmayı ama hayat öyle güzel güzel, efil efil, güneşli bir bahar günü gibi ilerlemiyor her zaman. #Aftersun